Edit

Hakkımda

1968 yılında Ankarada doğdu. 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden derece ile mezun oldu. 1991-1997 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim dalında uzmanlık eğitimini tamamladı. 1997-1998 yılları arasında Amerika Birleşik Devle…

İletişim

Varis Nedir? Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?

Varis Nedir? Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?

VARİS NEDİR?

Varis, toplumda oldukça sık görülen bir hastalıktır. Bacaklarda kirli kanı taşıyan  toplardamarların yüzeyel genişlemesi olarak tarif edilebilir. Toplardamarlar, kirli kanı kalbimize taşıyan damarlardır. Yerçekimine karşı çalışırlar ve toplardamar içlerinde kanın kalbe doğru hareket etmesini sağlayan kapakçıklar bulunmaktadır. Baldır kaslarımızın kasılıp gevşemesi ve toplardamarların elastik yapısı kanın kalbe doğru hareketini sağlayan diğer faktörlerdir. Toplardamarlarımızın içerisindeki bu kapakçıkların zayıflaması veya damar duvarının zayıflaması ile varis ortaya çıkar.

NEDEN VARİS OLUŞUR?

Varisin neden oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Öte yandan varis oluşumunu kolaylaştıran bir takım faktörler vardır.

Yaş: Yaşınız ilerledikçe damarların elastikiyeti ortadan kalkmaktadır. Ayrıca toplardamarlar içerisindeki kapakçıklar zayıflamakta dolayısıyla kalbe doğru giden kan kapakçıklardan geriye doğru kaçmakta ve bacaklarda kan göllenmesine yol açmaktadır. Bu göllenme damarların daha fazla  genişlemesine yol açmaktadır. Damarların içerisindeki kan “kirli kan” olarak tanımladığımız oksijeni az olan kan olduğundan rengi koyu kırmızı ve mora yakındır.

Gebelik: Gebelik varis oluşumunu kolaylaştıran bir faktördür. Gebelik esnasında vücudumuzdaki su oranı artar. Ayrıca bacak damarlarımıza olan bası kanın kalbe dönüşünü zayıflatır ve bacaklarımızda kanın göllenmesine yol açar. Gebelikdeki hormonal faktörlerde varis oluşumunu kolaylaştıran diğer bir faktördür.

Kadınlarda daha sık görülür. Burada hormonlar önemli rol oynar. Menstruasyon öncesi dönemlerde ve menopozda varis şikayetleri artar. Ayrıca östrojen hormonu kullanımı gene varis için bir risk faktörüdür.

Ailede varis hikayesi olması. Ailesinde varis olanlarda daha sık görülmesi hastalığın genetik etkene bağlı olduğunu düşündürür.

Şişmanlık ( Obesite ). Kilolu olmak bacak toplardamarları içerisinde yer alan kapakçıkların üzerine yük bindirir. Kapakçıklar daha fazla çalışmak durumunda kalırlar.Bu artan basınç yükü kapakçıkların kanı geri kaçırmasına yol açar.

Uzun süre ayakta sabit durmak. Bu durumda kan akışı istenilen kolaylıkta olmayacak ve kapakçıklar kan akışını kalbimize yönlendirmek için  sürekli çalışmak durumunda kalacaklardır. Buda zaman içerisinde bu kapakçıklarda kanın geriye kaçışına neden olacaktır.

Önceden geçirilmiş Derin Ven Trombozu. Derin ven trombozunun en önemli komplikasyonlarından biri varis oluşumuna neden olmasıdır. Derin toplardamarlarımız içerisindeki pıhtı daha çok kapakçıkların üzerine oturmakta ve bu kapakçıkların çalışmasını bozmaktadır. Zaman içerisinde kapak fonksiyonları bozulmakta ve kanın geriye kaçışı ortaya çıkmaktadır.

VARİS BELİRTİLERİ NELERDİR? 

Hastalığın ilk evresinde daha çok kılcal damar düzeyinde genişlemeler görülürken ilerleyen evrelerde daha kalın çaptaki toplardamarlarda genişlemeler ortaya çıkar. Damarların rengi koyu kırmızı-mor olup kıvrımlı bir şekil gösterirler. En ileri devrede ise bacağın özellikle iç taraflarında “ülser” adı verilen açık yaralar ortaya çıkar.

VARİSTE NE GİBİ ŞİKAYETLER ORTAYA ÇIKAR?

-Bacaklarda özellikle baldır bölgesinde ağırlık hissi ve ağrı     

-Kaşıntı

-Kramp

-Ayak bileği çevresinde daha belirgin olmak üzere ödem

VARİS NASIL SONUÇLAR ORTAYA ÇIKARIR?
Varis hayatı tehdit eden bir hastalık değildir. Ancak yaşam kalitesini azaltan ayrıca estetik olarak kişiyi huzursuz eden bir hastalıktır. En önemli sonucu özellikle ayak bileği hizasında ortaya çıkan ve çok zor iyileşen ülser adını verdiğimiz yaralardır. Bir diğer sonucu ise genişleyen damarlar içerisinde kan pıhtılarının oluşması ve bunların damarı tıkamasıdır ki bu tabloya “ tromboflebit” adı verilir.

VARİS TANISI NASIL KONUR?
Tanı koymak aslında çok basittir. Hastalığın belirtileri ve şikayetleriniz doktorunuzun tanı koyması için yeterlidir. Ancak tedavinin planlanması açısından “dopler ultrasonografi” yapılması gereklidir.

VARİS NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Yaşam Tarzı

-Uzun süre sabit pozisyonda ayakta durmayınız.

-Kilo vermeye çalışınız.

-Düzenli olarak egzersiz yapınız.

-Vücudunuzu saran giysiler ve topuklu ayakkabı giymemeye çalışınız.

Elastik Çorap

Varis çorabı olarakda adlandırılan bu çoraplar dışardan bacak toplardamarlarınıza sabit bir basınç uygulayarak kanın kalp yönünde akışını kolaylaştırır. Gün içerisinde bu çorapları giymeye özen göstermeniz şikayetlerinizi azaltacaktır. Çorabı satın alırken denemeniz ve kendi vücudunuz için en uygun olanını almanız önemlidir.

İğne Tedavisi – Skleroterapi

Genel anlamda  estetik şikayetleri ön planda olan hastalarda kılcal damarlara yönelik ilaç tedavisi “skleroterapi” adını alır. Doktorunuz kılcal damarların içerisine bir ilaç enjekte ederek o damarların tıkanmasını sağlar. Bir süre sonra damar içerisinde kan akımı ortadan kalkacağından görüntüde yok olur.

VARİSTE LAZER VEYA RADYOFREKANS TEDAVİSİ

Kalın toplardamarlardaki genişlemelerin tedavisinde girişimsel yöntemler ( Lazer veya Radyofrekans ) veya cerrahi yöntemler tercih edilir. Bu yöntemlerde genişlemiş olan damarın içerisine lazer veya radyofrekans ile bir enerji verilir ve damarın ısı etkisi ile ortadan kalkması sağlanır. Lazer veya Radyofrekans kateteri damar içerisine yerleştirildikten sonra kasık bölgesine kadar ilerletilir ve tekrardan geriye çekilerek damar kurutulur.

LAZER VEYA RADYOFREKANS YÖNTEMLERİNİN AVANTAJLARI NELERDİR ?

Klasik varis ameliyatlarında görülen morarma ve ağrı şikayetleri lazer veya radyofrekans yöntemleri uygulandığında çok daha az karşımıza çıkar. Genellikle günübirlik bir  müdahale şeklidir. Hastalar işlem sonrası hastanede kalmazlar ve çok daha kısa sürede günlük hayatlarına dönebilirler.

VARİSİN CERRAHİ TEDAVİSİ

Varislerin tedavisinde cerrahi olarak damarın çıkarılması bugün yerini büyük oranda lazer veya radyofrekans yöntemlerine bırakmıştır. Ancak damarların çok kıvrımlı olduğu veya damar çapının çok geniş olduğu hastalarda bu yönetmelerle damarda kapanma sağlanması mümkün olamayacağından klasik cerrahi yöntem gündeme gelmektedir. Kasıktan ve ayak bileği hizasından yerleştirilen bir tel vasıtası ile genişlemiş olan damar çıkarılır.

1968 yılında Ankarada doğdu. 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden derece ile mezun oldu. 1991-1997 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim dalında uzmanlık eğitimini tamamladı. 1997-1998 yılları arasında Amerika Birleşik dev…

Mesaj Gönder
Merhaba
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Hemen Ara